Gazete Ajansı

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Sağlık
  4. »
  5. Meme ve Prostat Kanseri Arasındaki Şaşırtıcı Genetik Bağlantı: Uzmanlardan Önemli Açıklamalar

Meme ve Prostat Kanseri Arasındaki Şaşırtıcı Genetik Bağlantı: Uzmanlardan Önemli Açıklamalar

Gazete Garanti Gazete Garanti -
6 0
genetik bağlantı - Meme ve Prostat Kanseri Arasındaki Şaşırtıcı Genetik Bağlantı: Uzmanlardan Önemli Açıklamalar

Meme ve Prostat Kanseri Arasında Derin Bir Genetik Bağlantı Var

gazeteajansi.com.tr olarak, sağlık dünyasındaki en güncel ve önemli gelişmeleri sizlere ulaştırmaya devam ediyoruz. Acıbadem Kent Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Burak Turna, farklı organlarda görülen iki yaygın kanser türü olan meme ve prostat kanserleri arasındaki şaşırtıcı genetik ortaklıklara dikkat çekti. Prof. Dr. Turna, bu iki hastalığın görünürdeki farklılıklarına rağmen, altında yatan genetik mekanizmalar açısından önemli benzerlikler taşıdığını vurguladı.

BRCA Mutasyonları: Ortak Bir Risk Faktörü

Prof. Dr. Burak Turna’nın açıklamalarına göre, özellikle BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki mutasyonlar, hem kadınlarda meme ve yumurtalık kanseri riskini artırırken, hem de erkeklerde daha genç yaşlarda ortaya çıkan agresif prostat kanseri riskini önemli ölçüde yükseltiyor. Bu durum, aile öyküsünün genetik değerlendirmelerdeki kritik rolünü bir kez daha ortaya koyuyor.

Turna, “Bu genetik bağlantıların anlaşılması, bireylere özel sağlık stratejilerinin geliştirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Örneğin, erken yaşta veya agresif tipte meme kanseri teşhisi almış bir annede BRCA mutasyonu tespit edildiğinde, oğlunun prostat kanseri açısından detaylı genetik taramadan geçirilmesi büyük önem kazanıyor. Aynı şekilde, metastatik veya yüksek dereceli prostat kanseri tanısı almış bir babanın kızında da meme kanseri riskini tetikleyebilecek genetik yatkınlıklar görülebilmektedir.” ifadelerini kullandı.

Meme ve Prostat Kanserinin Yüksek Görülme Sıklığı ve Genetik Önemi

Türkiye ve dünya genelinde kadınlarda en sık görülen kanser türünün meme kanseri olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Turna, her 8 kadından birinin yaşamı boyunca bu hastalıkla karşı karşıya kalabileceğini belirtti. Erkeklerde ise prostat kanserinin en yaygın kanser türlerinden biri olduğuna dikkat çeken Turna, erkeklerin yaşam boyu prostat kanserine yakalanma riskinin %12-15 civarında olduğunu söyledi. Bu yüksek oranlar, iki kanser türünün altında yatan ortak genetik temellerin aydınlatılmasının aciliyetini artırıyor.

Kişiye Özel Tedavi ve Erken Tanıda Genetik Analizlerin Rolü

Prof. Dr. Burak Turna, genetik analizlerin sadece risk faktörlerini belirlemekle kalmayıp, aynı zamanda erken tanı stratejilerinin oluşturulmasında da kilit bir rol oynadığını vurguladı. Genetik analizlerin, gereksiz tedavilerin önüne geçilmesinde ve aile bireylerinin risk düzeylerinin daha doğru belirlenmesinde etkili olduğunu belirtti.

Ayrıca, PARP inhibitörleri gibi hedefli tedavi yöntemlerinin planlanması sürecinde de genetik analizlerin büyük önem taşıdığını sözlerine ekleyen Turna, bu tür gelişmelerin kanser tedavisinde kişiye özel yaklaşımı güçlendirdiğini ifade etti. Bu kapsamda, gazeteajansi.com.tr olarak, sağlık alanındaki bu tür önemli bilgileri takip etmeye ve siz değerli okurlarımıza aktarmaya devam edeceğiz.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir